GÜNLÜK

29.02.2016

Ülke olarak interneti, özellikle de sosyal medyayı 7'den 70'e çok yoğun olarak kullandığımız bir gerçek. Yazılım sektöründe dünya standartlarının üzerinde işler çıkaran arkadaşlar da var. Peki neden bizden global bir yazılım çıkmaz. Bu sorunun cevabı yorumlayan herkese göre, bir çok spesifik seçenek sunacaktır. Peki bunların ne kadarı geçerli ve doğru? Gerçektente bizler, dünyanın kullanacağı bir yazılım, uygulama vs. geliştirecek alt yapıya sahip değil miyiz? Çok geniş bir konu, elimden geldiğinde kısa şahsi düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim. Yazılım sektöründe önümüzdeki 10 yıl boyunca Türkiye'den sağlam bir iş çıkması çok zor. Tamamen kişisel deneyim ve görüşlerimle sebeplerini sıralıyorum. 1- Şuan pisayadaki şirketlerin çok büyük bir kesimi benim kuşağımdan ve malesef bizler, internetle 20'li yaşlarımızda tanışıp ne olduğunu henüz kavrayamadık. Hala 3310 kullanan arkadaşım var. Çelik çomakla, sokakta top koşturarak büyümüş bir nesile sanal bir şey satmak neredeyse imkansız. Basit bir örnek; 50 çalışanı, 3000 müşterisi olan bir firma. CRM kullanarak iş yükü, zaman/finans yönetimi vb. onlarca konuda %50 tasarruf ve senelik net 250.000 TL kar edecek. Güzel bir prezentasyonla anlatıp 30.000 TL gibi komik bir rakam da teklif verdiniz. Aynı firmaya ertesi gün ben gidip "abi hiç gerek yok o kadar paraya, muhasebeci zaten kayıtları tutuyor, güvenlik içinde bir makina alır hallederiz" der, üzerinde bolca yanıp sönen lambaların olduğu 1000 TL'lik bir switcheri 10.000 TL'ye satarım. Aslında hiç bir işine yaramayacak bu çözüm adamı daha çok mutlu eder. ÇÜNKÜ NEYE PARA VERDİĞİNİ BİLİYOR, GÖRÜYOR, DOKUNUYOR. Bizim kuşağın tasviye olması ile teknoloji ve yazılım sektöründe yatırımlar artacak, sağlam işler çıkacaktır... 2- Teknokentler ne halta yarıyor? Adım başı teknokent, teknopark, cyberkent vs. Peki kaç tanesinde gerçekten ar-ge ekibi var. Yada bu teknokentler ne kadar amacına uygun kullanılıyor. Adam gebze teknoparkta ofis açmış, hiç uğramıyor bile. Çünkü asıl ofisi leventte. Firma portföyüne bakıyorsun WordPress, Joomla, Opencart vs. Ya arkadaşım, ne ayaksın sen diyen yok. Sen teknokentte yer istersen buyur seyret 3- Kosgeb, Tübitak vs. hibe, destek yalan dolanı. Kosgeb derki, sen git yatırımı yap, 100.000 TL harca, sonra gel bana, kriterlerime uyuyorsa 70.000'e kadar geri öderim ben sana. Dolayısıyla bu kurumlardan destek, kredi hibe vs. almak için önce yönetmen tanıdığın olacak, sonra da öptüreceksin canım kardeşim... 4- Melek yatırımcılarla aradaki uçurum. Evet pek çok melek yatırımcı var. Her yerde boy boy resimlerini haberlerini görüyoruz. Peki hiç birine ulaşmayı, projenizi sunmayı denediniz mi? Ulaşamazsınız, çünkü arada, sözde birleştirici kurumlar var. -Hele bir projeni gönder (200$) -Dur seni bir değerlendirmeye tabi tutalım (300$) -Girişimcilik eğitimi vercez hacı (400$) -Antalya'da konferans var, oraya mutlaka katılmalısın (uçak, konaklama, yeme içme vs. 500$) -Tamam hadi sertifikanı verelim de işe başla artık (600$) Birilerinin bu arkaşlara yanlış insanları sömürmeye kalktığını, girişimci projesini gönderdikten sonra komisyondan geçmişse eğer, yatırımcıların karşılayacağı bir havuzdan bu giderlerin karşılanması gerektiğini söylemeli. O kadar parayı ve, 3-5 ay kurstur, eğitimdir çalışamadan geçir. Bize toplam maliyetinin ne olacağı, bunu karşılayacak durumumuzun olup olmadı hiç sorulmasın..! İşin özü, melek yatırımcıya ulaşmak istiyorsan yönetmenin yatağından geçmen gerekiyor... 4- Alternatif yatırımcılar, yada diğer tabirle tefeciler. Adam ne yazılımdan anlar, ne bilgisayardan, ne de internetten. Çok yüzeysel çekilde bahsedersin, rakamları koyarsın önüne. Eğer kafasına yatar, kar marjı %300'den fazla ve yatırımını 5-6 ayda amorti edecek bir projeyse size destek verir. Tabi bunun için önce işin %50'sine ortak olmak ister, sonra da yatırım yapacağı bedeli garantiye almak için senden ev, arsa, dükkan vs. ipotek ettirmeni ister. Sakın ola bulaşmayın...